Düzenli yapılan sportif aktiviteler, yaşam standardını yükseltirken telafisi olmayan sakatlanma ve yaralanmalara neden olabiliyor. Sağlıklı yaşamın anahtarını sunan fizyoterapi, bu tür sorunlara geçit vermeyen fonksiyonuyla sportif aktivitelerin omurgasını oluşturuyor. Günlük yaşamda da karşılaşılabilecek olası sakatlanma ve yaralanmaların önüne geçerek sağlıklı yaşama rehberlik ediyor.
Sağlıklı yaşama ilişkin yol haritası sunan düzenli sportif aktiviteler, ölümcül riskleri uzaklaştırarak yaşam standardını yükseltiyor. Araştırmalar, ağırlık ve kardiyo egzersizlerinin ölüm riskini %9 ile %22 oranında azalttığını gösteriyor. Günlük sportif aktiviteye ak olarak haftada 1 ya da 2 kez ağırlık egzersizi yapanlarda bu oran %47’ye kadar çıkıyor. Ancak egzersizler sırasında yapılan hatalar telafisi olmayan yaralanma ve sakatlanmalara davetiye çıkarıyor.
Sportif aktiviteler öncesinde ve sonrasında koruyucu önlemler alınması gerektiğini belirten PT Academy Spor Fizyoterapisti İhsan Taha Torğut, “Sportif aktivitelerin hayat standardını yükseltebilmesinin yolu, bilimsel ve disipliner çerçevede uygulanan fizyoterapiden geçiyor. Genellikle sakatlıkların ardından kapısı çalınan fizyoterapinin, bu tür sorunlar oluşmadan önce egzersiz planının bir parçası olarak ele alınması ve sürdürülebilir bir şekilde uygulanması gerekiyor. Yaralanma ve sakatlanmaları önleyen koruyucu fizyoterapi, hareket kabiliyetini geliştirerek mobilize ve dayanıklılık kazandırırken, sportif aktivitelerin verimliliğini artırıyor” dedi.
Sportif aktivitelerde puzzle’ın en büyük parçası
Sağlıklı yaşama rehberlik eden koruyucu fizyoterapinin yüksek yoğunluklu antreman temposuna sahip crossfit gibi aktivitelerin omurgasını oluşturduğuna dikkat çeken İhsan Taha Torğut, “Bu tür aktiviteler sırasında yaşanan sakatlanma ve yaralanmalar aylarca verilen emeği bir anda çöpe atabilir. Fizyoterapinin yön verdiği rehabilitasyon çalışmalarıyla sorunlar giderilebilir ancak uzun bir süre spordan uzak kalınabilir. Üstelik böyle durumlarda yeniden başa sarıp işe sıfırdan başlamak gerekir. Oysa yolun henüz başındayken fizyoterapist tarafından yapılan değerlendirme ve risk analizleriyle uygulanan fizyoterapi ile yaralanma ve sakatlanmalar oluşmadan önlem alınarak egzersizlerin yaratabileceği tehlikeler ortadan kaldırılabilir. Fizyoterapi ile sportif aktiviteler arasında doğrudan bir bağlantı olsa da özellikle koruyucu fizyoterapi sakatlanmaları minimize ederek risklerin önüne geçebilir” ifadelerinde bulundu.
“Cerrahlar hayat kurtarırken, fizyoterapistler hayata anlam katıyor”
Koruyucu fizyoterapinin kişiye özel vücut haritasını çıkararak işe başladığına değinen PT Academy Spor Fizyoterapisti İhsan Taha Torğut, “Fizyoterapist tarafından yapılan denge, kas kuvvet, ortopedik gibi çok sayıda test ve postür, ayak, yürüyüş gibi analizlerden elde edilen verilerle eksik yönler tespit edilerek hangi egzersizlerden uzak durmak gerektiği belirleniyor. Bilimin yol göstericiliğinde derinlemesine araştırma yapılarak kişiye özel sportif yol haritası oluşturuluyor ve kişinin sportif gelişimi kayıt altına alınıyor. Herhangi bir sakatlanma ya da yaralanmada cerrahlar hayat kurtarırken, fizyoterapistler de hayata anlam katıyor” dedi.
Sakatlanmalara davetiye çıkaran faktörler sınırlandırılıyor
Bilimsel ve disipliner çerçevede uygulanan fizyoterapi tedavileri hakkında bilgi veren İhsan Taha Torğut, “Kürek Milli Takımı ve Hentbol A Milli Takımı’nın spor fizyoterapisti olarak kariyer yaşamım boyunca çok sayıda tedavi yöntemini uygulama fırsatını buldum. Herhangi bir araç kullanmadan yalnızca elle uygulanan bir yöntem olan ‘Manuel Terapi’ mutlaka alanında uzman sağlık profesyonelleri tarafından uygulanmalı. Kinezyolojik, dinamik, elastik veya rijit bant gibi araçlarla uygulanan ‘Kinezyolojik Bantlama’, aktivite sırasında oluşabilecek kas kramplarının önüne geçerek yaralanmalara karşı koruyucu bir kalkan oluşturuyor. Sportif performans ve kan dolaşımı üzerinde olumlu etkisi bulunan bu yöntem, sakatlıkların tedavisinde de oldukça etkili. ‘Sportif Rehabilitasyon’ yöntemiyle de fizyoterapistin değerlendirmeleri sonucunda kişiye ve branşa özgü koruyucu egzersiz programı oluşturularak sakatlanmalara davetiye çıkaran faktörler sınırlanabiliyor” diye belirtti.